Bir huzursuzun huzur arayışı

"Bu tip eserler, unutmayınız ki, anti-art adı altında 1920'lerde Dadaistler'in pek bir gözdesiydi. "

       Nereden duyduysam bu cümleyi zira ben böyle cümleler kurabilecek yeterlilikte bir insan değilim, muhabbete bu şekilde dahil oldum, "bu ne lan sanat mı bu şimdi, alın yakın hepsini" ile bitirdim. İşte bunu dedikten sonra da, öylece kalakaldım, herkes bana bakıyordu, ben "allahım ne olur, yaka paça çıkarıp, dövmesinler, durduk yere manşet olmayalım, yok ya bunlar sanatçı duyarlı insanlar öyle şeyler de yapmazlar derken, aklıma, ellerindeki şarap kadehleri aklıma geliyor ve bunları bana fırlatma olasılıklarını hesaplıyordum,  birden herkes  alkışlamaya başladı beni, meğerse ben bir performans sanatçısı değil miymişim? İşte insanın hayatta kalma iç güdüsü, rüyamda da iş başındaydı, rüyayı hep absurd bir şekilde, olumlu bir başka olaya eviriyordu, linç edilmekten de böylece kurtulmuş oldum. İnsanları selamlarken, içimden, performans sanatçılığının en güzel yanı, bu işte diye kıs kıs gülüyor, bu sefer ki vukuatımdan da böylece yırttığım için seviniyordum. Ya resmen, istediğimi yapıyordum ve insanlar muhalif olduğu kadar dış dünyaya olan duyarlılığına hayran kalıyorlardı.

         Bu geceleri huzurla uyumak için, hep o dinlediğim, deep sleep, brain wawes, doğa sesleri, bilmem neler yüzünden de olmuş olabilir tabi, çünkü dünkü kuş sesleri çok sinirimi bozmuştu, tüfekle vurulabilen bişiy olsan seni vuruldum minik kuş, dediğim bir kuş vardı orada, ama işte o kuşun sesi ne zaman gelecek ve sinirimi bozacak diye de tüm gece bekliyordum periyodik aralıklarla, sesi duyunca ayy ne rahatsız edici diye sinirleniyor ama suratımdaki garip gülümsemeye engel olamıyordum ve bundan inanılmaz bir zevk aldığımdan mıdır nedir, kapatamıyordum da bir türlü, sürekli o kuşun ötüp, sinirimi bozmasını bekliyordum, sanki kapatsam uyuyamayacaktım, ama kapatmadan da uyuyamıyor, hadi kuş hadi sıra sen de öt ve sinirlerimi boz diye diye saati beş ediyordum.  

         Ondan önce de su sesleri dinlemiştim, ve bir türlü kapatamamıştım, bir yandan uyuyakalıp ya çişimi yaparsam diye düşünüyor, diğer yandan yok ya olmaz öyle şey desem de, içimdeki acayip korkuya engel olamıyor ama yine de videoyu kapatamıyordum. Hep, Şaban'a Hababam Sınıfı'nda çişini yaptırdıkları sahneden beri içimde peydah olan korkunun üzerine gitmek gerektiğinden mi yoksa kendimi deneme isteği mi, ay ne bileyim saçma sapan yere yatağıma çişimi yapmak istiyordum işte. Ya da ne bileyim öyle bir anı ! 

Yorumlar

Popüler Yayınlar